eskişehir'e gittik. ilk geçen sene gitmiştik. en sevdiğim arkadaşlarımdan birinin memleketi, ondan tüyolarla gitmiştik; bir de otel rezervasyonu. o zaman arslanlı konak'ta kaldık, çok memnun kalmıştık. ancak bu sefer devrim'in ısrarıyla rixos'ta kaldık. lüks bir otel kesin ama bana kalsa ben gene arslanlı konak'ta kalırdım. bademlik denen tepedeydi yerimiz, manzarası muhteşem. boğazı olmayan bir şehirde bu kadar olur (istanbul manzarada çıtayı o kadar yükseğe koyuyor ki onu geçmek zor ama buradan eskişehir manzarası da hoş). beri yandaki yeşil dağlar eminim bir de ay manzarası olduğunda ay kocaman at kara dinletir. bozkırın şarkısı. zaten trenle sanırım pamukova'dan aşağı bozkır başlıyor. üstü mini karadeniz.
Beğenerek gezdiğimiz bir yer de balmumu müzesi. en çok beğendiğim asıl işi akademisyenlik, rektörlük, belediye başkanlığı olan birinin balmumundan heykel yapmak gibi bir hobisinin olması. çok güzel bir rol model yılmaz büyükerşen, örnek alınabilir. üstelik bence balmumu heykeller de oldukça başarılıydı. epeyce kalabalık olan tiyatro sanatçılarının ulunduğu holde ben ve kızlar biraz ürperdik sanki canlılarmış gibi hissederek...kimi seçimlerine bir selam çaktım: gandhi, aziz nesin, nazım hikmet, adile naşit, kemal sunal, yunus emre, aşık veysel. kızlar da obama, einstein ve atatürk'e selam ve saygılarını sundular. sanırım onlar zekadan hoşlanıyor (gerçi obama'nın öne çıkan özelliği zekası mı, bilemedim).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder