30 Aralık 2013 Pazartesi

yemek pişirmeyi seven kız: devrim

ben yapmadım, o yaptı. tarif burdan. bu benim devrim'im, eser, kurabiye yapar, 3/4'ü de 3-4 bardak diye okur, şekerden yapılma kurabiye de yapar ama arada, çoğu zaman da resimdeki gibi afeti devranlar yapar; biz ve sınıf arkadaşları da lüpletir.

aşçımız devrimo altta, çok sevdiği dost köpek daisy ile görülüyor.







21 Aralık 2013 Cumartesi

kalamar

kalamarı ailece çok severiz. sanırım bu sayede deniz de seviyor. zaten insan sevmediği şeyi öyle yer mi? biz dün akşam devrim ve deniz'le çok güzel bir akşam geçirdik. önce handan'la tatlı ortağının mektup kırtasiyesine gittik, sonra devrim anne kokoreç ne diye sorunca da blık pazarındaki golden'e. eh oralar artık pek kalabalık olmuyor. sanırım beyoğlu'nun değişen clientel'i o lezzetleri bilmiyor. e ne yapalım, biz seviyoruz. ben şöyle mis gibi çıtır istavrit, devrim (çok sevdiği) çeyrek kokoreç, deniz de kalamar yedi. çıtır istavritle de bira içilmez mi, içilir...

işte çocuğunuzu iştahla yedirmek için bir timsal. açın videoyu, çocuğu karşına oturtun, çocuk gayri ihtiyari iştahlanıp aşka gelecek ve brokolisini dahi afiyetle yiyecek sizi temin ederim. şef ekrem muhittin yiğen.




17 Eylül 2013 Salı

unutmadan yazayım

ben buraya unutmamak için de yazıyorum biraz.

mesela deniz'in skabettisini... ne mi? spagetti. anladınız...
ona yapılan kötü bir muameleye " ama bu iyilik şakası bile değil!" diye isyan edişini (deniz mesela tükürse şaka yaptım deyip işin içinden çıkmaya çalışıyor, o bağlamda anlayın şakayı).
fotoğraf çekiyoruz, kalabalığız. kadraja sığmak için biraraya gelmemiz lazım. deniz "aileleşelim!" diye bağırdı. ne güzel anlamış kuzum kavramı...
bir de denizin gözlerini devire devire birşeyler anlatması, sonra da tiz bir ses tonuyla canım (ilk hece yüksek, ikinci hecede ses düşüyor) diyerek lafı bağlaması, bayağı hayranları var...

18 Ağustos 2013 Pazar

heeeeyt

denizden çıkalı biraz olmuş, kirpiklerimin ucunda tuz....tuz taneciklerinin kristalleştirdiği güneşin ışığı, ne güzelsin! yol yol çatlamış derim susuzluktan, anca böylesi beklenir bu sıcakta, su içmeyi hatırlamazsan. anne diye seslenenen balalar, benimki midir, başkasının mı... bir bira böyle hafifletir algıyı, bönleştirir demek istemezsen. bu bönlük yaşamayı bu kadar mı güzelleştirir? güzelleştiriyor aga! hani orhan veli'nin mısrası gibi umurunda mı dünya! umurumda ama güzel be gülüm bu dünya. daha dün akşam baktığım fotoğraflar aklımda, şimdi hatırlayınca utandım laflarımdan ama güzel işte, ne edem...acep istanbul ne alem? merak ediyorum. soruyorum dostlardan. içimde bir güç var, yakında dönüyorum, göreceksin...göreceğim. işte böyle. ben aslında yaş aldım epey ama kendimde çok eskiden beri hissetttiğim bir heeeeeyt duygusu vardır, nasıl anlatsam? sanki dağları aşarım yürüyerek. aşmadım ama bunu hissetmek güzel. heba olmuş sayılır mıyım?

4 Haziran 2013 Salı

#direngezi

bu blogda direniş var.
gezi parkındaki ağaçlar için, yaşamımın tüm bileşenleri için, olduğum gibi kabul görmek için, çocuklarım için, özgür türkiye için...
direnişin lokomotifi gençleri de canı gönülden tebrik ediyor, onlarla gurur duyuyorum.
doğru haber ve görüntüler için takip ediniz: http://www.whatishappeninginistanbul.com/

14 Mayıs 2013 Salı

nesin vakfı 23 nisan şenliği






ben ilk kez gittim vakfa. çok etkilendim. aziz dedeyi rahmetle andım. adı ve emeği yürüsün...etiket yok, laf olsun diye birşey yok... vakfın ihtiyaçları her daim var, bağış diye dolanan yok. ne kadar az rastlanan bir durum. nesin vakfı var olsun, vakfı anın ve hatırlayın. 



ne söyliyeceğini biliyorum...

ışıl: devrim...
devrim: efendim?
ı: sana bişi diycem.
d: (gülerek) ne söyliyeceğini biliyorum!
ı: ne diycem?
d: seni seviyorum.
ı: hayır, onu demiycektim.
d: ne diycektin?
ı: göbeğini öpebilir miyim?
d: öp... ayağıma da masaj yapar mısın?
ı: (göbeğini öperken) seni çok seviyorum kuzum benim, iğne oyam.
d: anneee!



7 Mart 2013 Perşembe

denizden


deniz: anne o çocuk ağzını ne yapmış?
ışıl: nasıl?
deniz: ağzını nasıl yapmış?
ışıl: şöyle yapmış (taklit etmeye çalışıyorum kitaptaki çizgi karakter oğlanın yeni doğan kardeşini gördüğündeki ilk tepkisini)
deniz: hayır, öyle değil böyle yapmış (beni düzeltiyor, ve yüzünün şirinliği, bir gözü kısık, ağzı germeger açık denizin şaşkın ol bakışı, aşağı yukarı resimdeki gibi ama gözü daha kısık).
ışıl: evet öyle yapmış...


6 Mart 2013 Çarşamba

devrimden


soner: (şakacıktan abartarak) sen okul gezisine gidince ben napıcam?
devrim: ama baba çok kalmayacağım ki, üzülme...(babasının dalga geçtiğini anlayınca) abartmaaa!

sabahları zor uyanır devrim. çok pozitif olmaz. bu sabah kiyafetlerini uzattım ona giysin diye. üstünü çıkarttı. "anne" diye beni çağırdı. gittim yanına. sarıldı bir canı gönülden. ben de ona sarıldım. benim ilk doğurduğum andaki bebe kokusu gene...

devrim okul gezisine gidiyor. ilk kez bizden ayrı seyahat edecek. ben onun adına ve kendi adıma çok seviniyorum. kendi başının çaresine gani gani bakar ve de çok eğlenir. ben de bu bağımsız kızın annesi olmaktan yana çok mutluyum, ancak elde var bir daha!